Diyarbakır Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’ne Çağrı:
Recep Hantaş cinayetiyle ilgili doğru bilgilendirme ve adil soruşturma istiyoruz!
Açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre 20 yaşındaki Recep Hantaş isimli genç, 14 Nisan 2019 Pazar günü sabaha karşı 04.00 sularında Diyarbakır Sümerpark civarında polis tarafından açılan ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitirmiştir. Olay yerinde yaşamını yitiren Hantaş’ın cenazesinin Dicle Üniversitesi’n kaldırıldığı ve öğle saatlerinde pols ablukası altında Yeniköy Mezarlığı’na defnedildiği, aile bireyleri dışında hiçkimsenin defin törenine katılmasına izin verilmediği de iddia edilmekte ve bu iddia basına yansıyan görüntülerle desteklenmektedir. Bir başka iddia da Hantaş vurulduğunda yanında bulunan bir kişinin polis tarafından gözaltına alındığı ve nereye götürüldüğüne dair bir açıklama yapılmadığı da iddialar arasında yer almaktadır.
Diyarbakır Valiliği’nin yaptığı açıklamada; Recep Hantaş ve beraberindeki R. Y. isimli kişinin yüzlerinin maskeli olduğunu ve polislerin üzerine doğru kaçarken yapılan dur ihtarına uymayan Recep Hantaş’ın vurulduğu ifade edilmektedir. Ayrıca 2 “personelin” Diyarbakır Başsavcılığı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiği ve idari tahkikat başlatıldığı bilgisi de paylaşılmıştır.
Bu cinayete ilişkin basına bilgi veren ağabey Efe Hantaş, polisin kendilerine “Recep Hantaş’ın arama listesinde olan biriyle görüştüğünü, operasyon yaptıklarını ve Recep’in burada yanlışlıkla öldürüldüğünü” söylediğini ancak bunun doğru olmadığını ve kardeşinin daha önce polis tarafından tehdit edildiğini söylemiştir.
HAK İnisiyatifi olarak “yargısız infaz” şüphesinin yüksek olduğu bu cinayeti kınıyor ve haksız yere öldürülmüş bir gencin cenazesinin alelacele ve polis ablukası altında defnedilmesinin defin törenine saygısızlık, keyfilik ve hukuksuzluk olduğunu düşünüyoruz. Valiliğin açıklamasında polisin üzerine yürüyen/koşan bir şüpheli neden belden aşağısına değil de baş bölgesine ateş ettiğine, aileye söylenen “yanlışlıkla vurduk” bilgisine ve ailenin açıkladığı tehdit iddiasına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu belirsizlikler cinayetin bir “yargısız infaz” olduğu kanaatini ve cezasızlık politikasının burada da tekrar edilme riskinin yüksek olduğu kaygısını güçlendirmektedir. Ayrıca öldürülen Recep Hantaş hakkında sabıka kaydının paylaşılması “yanlışlıkla” işlendiği söylenen bu “yargısız infaz”ı haklı çıkarma çabası taşımaktadır.
Daha önce Şahin Öner, Kemal Kurkut ve benzer öldürülme olaylarında delillerin karartıldığını, kamuoyunun Valilik ve Emniyet tarafından gerçek dışı beyanlarla bilgilendirildiğini, cezasızlığın teşvik edildiğini hatırlatarak şeffaf, adil ve etkin bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz. İddialar ve ailenin paylaştığı bilgiler ışığında Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nü şüpheleri aydınlatmaya ve gereken soruşturmayı kamuoyunu tatmin edecek şekilde yürütmeye çağırıyoruz.
HAK İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği