Diyarbakır HAK İnisiyatifi

Hakkari-Oğul Köyündeki SİHA Bombalaması ve Sivillere Karşı Kullanılması Acilen Aydınlatılmalıdır!

Hakkari Valiliğinden 1 Eylül tarihinde yapılan açıklamaya göre; 31 Ağustos Perşembe günü merkeze bağlı Oğul köyü mevkisinde SİHA(Silahlı İnsansız Hava Aracı) ile bombalama gerçekleştirilmiştir. Bombalama sonucunda Valilik açıklamasına göre 4 PKK mensubunun öldüğü belirtilirken, aynı açıklamada “işbirlikçi” olarak tanımlanan 4 sivil vatandaşın da yaralandığı ve bu vatandaşların kendi imkanlarıyla hastaneye ulaştığı söylenmektedir. İbrahim Sak ve Musa Tarhan isimli kişilerin hafif, Mehmet Temel ve İsmail Aydın isimli kişilerin ise ağır yaralandığı bu bombalama sonrasında Mehmet Temel hastanede hayatını kaybetmiştir.

Buna karşın açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre; 31 Ağustos Perşembe günü yukar-da adı geçen 4 sivil vatandaş Hakkari-Van karayolu üzerinde bulunan Depin Polis Kontrol Noktasından kimlik kontrolleri yapıldıktan sonra Oğul köyüne doğru gitmişlerdir. Köyün yakınlarında iken patlama meydana gelmiş ve bu kişiler yaralanmışlardır. Patlamanın meydana geldiği bölge yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, yasaklı bölge olmayıp köylülerin kullandığı meskun mahalin hemen yanında olduğu iddia edilen ve yaralanan kişilerin de piknik yapma amacıyla gittiği bir bölgedir.

Bu olay, 31 Ağustos akşamı duyulduktan ve yaralanan kişilerin sivil olduğu bilgisi basına düştükten sonra, Valilik 1 Eylül günü yaptığı açıklamada adı geçen kişileri “işbirlikçi” olarak tanımlayan bir basın açıklaması yayınlamıştır. Herhangi bir soruşturma ve yargılama sürecinin beklenmeden adı geçen sivil şahısları suçlu olarak tanımlayacak şekilde bir açıklama tek başına ciddi bir hak ihlali içermekle birlikte, bu insanların yaşamlarının tehlikeye atılarak müdahale edilmesini olağanmış gibi gösteren açıklama kabul edilemez.

Mehmet Temel’in vefatı sonrasında hastaneye gelen yakınlarına polis tarafından müdahale edildiği ve bazı kişilerin darp edildiği, ayrıca cenazenin köye ulaştırılması için araç verilmediği ve cenaze namazı için caminin açılmasına izin verilmediği yönündeki iddialar ise oldukça vahimdir. Ölen ve yaralanan sivillere, hastaneye yakınlarının imkanlarıyla ulaştıktan sonra, örgüt mensubu gibi muamelesi yapılarak gözaltı işlemi yapılması ve akrabaları ile görüşlerinin engellenmesi de ayrıca şüphe uyandırıcıdır.

Bununla beraber Valilik açıklamasının içeriği ve zamanlaması ile karşı-iddialar gözönüne alındığında, SİHA isimli araçların yüksek oranlı sivil ölümlerine yol açacak bir işleyişe sahip olduğu yönünde şüpheler oluşmaktadır. İçişleri Bakanı’nın sivil ölümü ve yaralanmasına neden olan bombalama olayından 2 gün sonra(2 Eylül günü) İHA’larla ilgili açıklama yaparken “bir takım hatalar eksiklikler olabilir” demesi de şüpheleri pekiştirmektedir. Bombalanan bölgede sivil şahısların bulunduğunun bile sonradan farkedilmesi göstermektedir ki, sivil kişilerin yaşam hakkı açık şekilde ihlal edilmiştir.

HAK İnisiyatifi olarak, yakalamaya yönelik hiçbir prosedürün uygulanmadığı ve sivil ölümü ile yaralanmalarına neden olan bu olayın adli makamlarca acilen soruşturulması, olayda ihmali ve kusuru bulunan kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.