Kamuoyu tarafından bilindiği üzere, İstanbul Ermeni topluluğu, kendi Patriğini seçme hakkına sahip dini gruplardan biridir. Osmanlı Devleti’nin ilk anayasası sayılan 1863 Nizamnamesi ile de tanınmış olan bu hak, 1915 Ermeni pogromundan sonra 50 yıl kadar kesintiye uğrasa da bugüne kadar süregelmiş, bugün de tanınan bir haktır. Bu hak Türkiye Cumhuriyeti tarafından da fiilen güvence altına alınmış, Ermeni toplumunun ruhanî lideri ve milletinin başı olan patrik makamının seçimi, bugüne kadar bu güvence altında ve 60’lı yılların Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen talimatname çerçevesinde yapılagelmiştir.
Zaman zaman devletin Patrik seçimlerine müdahale isteği olmakla birlikte son yıllara kadar korunan bu hak, bugün İstanbul Valiliği ve Bakanlar Kurulu’nun fiili engellemeleri sebebiyle fiilen kullanılamamakta ve ihlal edilmektedir. 84’üncü İstanbul Ermeni Patriği II. Mesrop Mutafyan’ın 2008 yılında hastalanmasıyla başlayan belirsizlik süreci, bugün devletin de fiili engellemesiyle İstanbul Ermeni Topluluğu’nu Patrik seçiminden mahrum bırakmaktadır.
Mutafyan’ın hayatta olması ancak sağlık sorunları gereği Patriklik görevini yürütememesi sebebiyle Bakanlar Kurulu, Ruhaniler Genel Meclisi’ne “Patrik Genel Vekili” seçilmesini önermiş, bu önerinin kabul edilmesiyle birlikte 2010 yılında bir Genel Vekil seçilmiştir. Ancak bu sürenin 7 yıl kadar devam etmesiyle birlikte Ermeni toplumunda Patrik seçme talebi güçlenmiş ve Ekim 2017’de toplanan Ruhaniler Genel Meclisi Mutafyan’ın emekli edilmesine karar vermiş, dolayısıyla boşalmış olan Patriklik makamı için seçim yapılabileceği ilan edilmiştir. Bu esnada Patrik Vekilliği ile ilgili ortaya çıkan anlaşmazlıklar bir şekilde aşılarak, Patrik seçilene kadar Patrik Kaymakamı’nın görevi yürütülmesi kararlaştırılmış ve Patrik Kaymakamlığı için geçtiğimiz Mart ayında seçime gidilmiş ancak bu seçim sonucunun geçersiz olduğu öne sürülmüştür. Ermeni toplumu Anayasa referandumu, 24 Nisan yıldönümü gibi eşikleri aşmayı beklemiş ve nihayetinde Müteşebbis Heyet seçimi yapılarak Patrik seçim süreci yeniden başlatılmak istenmiştir.
Müteşebbis Heyet, İstanbul Valiliği’ne bir mektup yazarak 10 Aralık 2017 tarihinde Patrik seçimi yapmak istediklerini bildirmişlerdir. Geçtiğimiz Ekim ayında ise Müteşebbis Heyet Başkanının da içinde olduğu bir grup, Patrik seçimi sürecinde yaşanan tıkanıklığı aşmak için İstanbul Valisi Vasip Şahin ile bir araya gelerek bir görüşme yapmışlardır. Ancak görüşemeden Patrik seçimine dair olumlu bir karar çıkmamıştır.
Sonuç olarak; Valilik ve Hükümet, Müteşebbis Heyet’e rezerv koymakta, Ermeni toplumu tarafından seçilmiş Patrik Kaymakamı’nı tanımamakta, 1961 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı’ndan gelen ve seçim usullerini anlatan talimatnameyi göndermemektedir. Dolayısıyla Patrik seçimi, devletin doğrudan müdahalesi sebebiyle gerçekleştirilememekte olup seçim süreci kilitlenmiş durumdadır.
Hak İnisiyatifi olarak; Ermeni toplumunun ruhani liderlerini seçme hakkını, inanç özgürlüğünün gereği olarak görüyor ve destekliyoruz. Devletin engellemelerini hem inanç haklarına bir baskı hem de azınlık haklarına bir saldırı olarak görüyoruz. Gerek İstanbul Valiliği gerekse Hükümet’in, seçim sürecine doğrudan müdahalede bulunmasını, adaylar arasında ayırım yapmasını Ermeni toplumunun iradesine ipotek koymak olduğunu düşünüyoruz. Ermeni toplumunun kendi Patriğini özgürce seçebilmesi adına Hükümet ve ona bağlı kuruluşların süreçten çekilmesini, toplumun iradesine saygı göstermesini ve azınlık haklarını güvence altına almasını talep ediyoruz.